Bağ dokusu romatizması, kollajen adı verilen lif benzeri bir proteinin anormal şekilde üretimi ile ilgili olan bir bağ dokusu hastalığıdır. Kollajen bağ dokusunun gerekli bir bileşeni olmasına rağmen, aşırı üretimi dokuyu kaplayarak deri, kemik, kas ve diğer vücut organlarının işlev bozukluğuna, hasara ve inflamasyon sonucu sertleşme ve sıkılaşmalara neden olabilir. Bağ dokusu romatizmasının bağışıklık sisteminin anormal bir tepkisinden kaynaklandığı düşünülmektedir.

Bağ dokusu romatizması bazen aniden ortaya çıkabilir. Ancak, çoğu zaman belirtiler yavaş yavaş kendini gösterir ve birkaç hafta ya da ay içinde belirgin hale gelir. Bu hastalık en çok deriyi etkiler ve deride sıkışma ve sertleşme görülür. Ayrıca, kaslarda şiddetli ağrılar, kalp, akciğer, dolaşım ve sindirim sistemini etkileyen komplikasyonlar ortaya çıkabilir. Eğer tedavi edilmezse, hastalık organ yetmezliğine kadar ilerleyebilir.

Bağ dokusu romatizmasının belirtileri genellikle dokularda anormal şekilde yüksek kollajen birikimine bağlı olarak ortaya çıkar. Bu semptomlar şunlardır:

Bağ dokusu romatizmasının teşhisi, genellikle hastanın semptomları ve fiziksel muayene bulgularına dayalı olarak gerçekleştirilir. Ayrıca, kan testleri, görüntüleme teknikleri ve biyopsi gibi yöntemler de kullanılabilir. Tedavi, genellikle bağışıklık sistemini baskılayan ve inflamasyonu azaltan ilaçlarla yapılır. Destekleyici tedavi olarak ağrı kesiciler ve fizik tedavi de uygulanabilir.

Bağ dokusu romatizması genellikle 30-50 yaş arasındaki bireyleri etkiler ve ciddi belirtilere yol açabilir. Eşlik eden risk faktörleri arasında genetik yatkınlık, çevresel faktörler ve otoimmün hastalıklar bulunabilir. Önleyici tedbirler arasında sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek, düzenli tıbbi kontroller yaptırmak ve bağışıklık sistemini destekleyen beslenme alışkanlıkları geliştirmek sayılabilir.

Bağ dokusu romatizması, erken teşhis ve uygun tedavi ile kontrol altına alınabilir. Bu nedenle, belirtiler ortaya çıktığında derhal bir sağlık uzmanına başvurmak önemlidir.