Romatizma, kaslar, kemikler, eklemler ve bu yapıları birbiriyle birleştiren bağlarda zamanla ağrı, hareket bozukluğu ve hatta şişme ve şekil bozukluklarına neden olan bir hastalıktır. Romatizma hastalıkları genel olarak iki gruba ayrılır: iltihaplı ve iltihapsız olarak belirenler. İltihap sebepli olmayanlar, en sık karşılaşılan romatizma hastalıklarıdır. Halk arasında bu hastalık kireçlenme olarak da bilinmektedir. Yumuşak dokularda ağrı ile kendini belli eder ve boyun, sırt ve bacak bölgelerinde görülür. İltihap sebepli olan romatizmalar ise genellikle bağışıklık sistemindeki bozukluklar sonucu oluşur ve genetik olarak kendini belli eder. Ayrıca vücudun kapmış olduğu herhangi bir enfeksiyon sonrası kendisini belli edebilir.

Romatizma hastalıkları vücutta iyice yerleşmiş ve artık hastalık çok ileri boyutlara ulaşmış ise ameliyattan başka çare yok demektir. Eğer ki hastalık vücutta daha yeni cereyan ediyor ve ilk aşamalarındaysa hastalığın ilerlememesi için belli başlı bazı önlemler alınabilir. İltihabi olmayan romatizmal hastalıklarda daha çok steroid türü ilaçlar kullanılarak tedavi edilmeye çalışılır. Bu tür romatizmal hastalıklarda fizik tedavinin yeri çok önemlidir. Ayrıca nörolog ve psikiyatri uzmanlarından destek alınması da gerekebilir.

İltihaplı romatizmaların büyük bir kısmı iyileşmekle birlikte, bazıları da iyileşip alevlenmeler ile kendini belli edebilmektedir. Hasta ve hekimin uyumu çok önem taşımaktadır. Tedavideki asıl amaç ağrıların ve yakınmaların giderilmesi, olası organ kayıplarını önlemek, hastanın sosyal yaşamına devam edebilmesi ve işine kaldığı yerden devam edebilmesidir. Erken teşhisler ile hastanın uzuvlarını kaybetmemesi adına çok önemlidir. Aksi takdirde hastanın hastalıklı uzvu (bacak veya kollar) kesilme riski çok yüksektir. Aynı şekilde hastalık devam eder ve tedavi geciktirilir ise ölüm ile sonuçlanma görülebilir. Eğer romatizma vücuda yayılmış ve damarlar bile kendisini çok belli edecek düzeyde ise ameliyat kaçınılmaz olmuştur. Bacaklarınızdaki pis kan dolu olan damarların ve eklem bölgelerinizde oluşan ödemlerin alınması şart olmuştur. Yapılacak ameliyat ile pis kanlı damarlar kesilir ve damarların zarar görmemiş bölümlerine kadar kesilir ve o damar vücut tarafından tam anlamıyla kullanılamaz olur. Ameliyat ise günümüz şartları ile artık çok kolay bir hal almıştır. Fakat ameliyat kısa sürüp ameliyat sonrası tedavi süreci biraz uzun olmaktadır. Bu süre 4-6 hafta arasında devam etmektedir. Ameliyat edilmesine gerek olmayan hastalarda ise kan akışını hızlandıran ilaçlar ve pıhtılaşmayı engelleyen ilaçlar kullanılır. Romatizma buna rağmen devam ediyorsa ameliyat tercih edilir.

Eğer hastalığın daha başlarındaysanız, termal ve sıcak su kaynakları size çok iyi gelecektir. Özellikle eklemlerinden yakınan hastalar için gayet dinlendirici ve ağrıları için birebir çözüm olmaktadır. Aynı zamanda fizik tedavi şeklinde, eklemlerinizi harekete geçirecek egzersizler de hastalığınızın ilerlememesi adına çok iyi gelecektir. Ayrıca bunlarla birlikte dengeli beslenmeye çok özen göstermelisiniz. Vitamin ve mineral alımı da çok önem kazanacaktır. Bunlarla birlikte düzenli spor yapmanız, yani vücuttaki kan dolaşımını hızlı tutmanız hastalığınızın ilerlememesi için çok önemlidir. Ayrıca Anadolu'da daha çok bilinen bir yöntem olan sülük tedavisi de iyi geldiği bilinmektedir. Belli başlı yerlerde bu tedaviyi yapan merkezler bulunmaktadır. Ayrıca akupunktur tedavisi de daha başlangıç evrelerinde olan romatizmal hastalıklar için gayet etkili bir tedavi yöntemidir. Ayrıca fazla kilolu olmak da hastalığın başlıca etmenlerinden birisidir, mümkün olduğunca daha dikkatli beslenmeye ve kilo vermeye çalışın.