Romatizma artrit, iltihaplı romatizma olarak da bilinen, sistemik bağ dokusu hastalığıdır. Hastalığın en sık görüldüğü yerler, el ve diz eklemleridir. Genellikle genetik yatkınlıkla bağlantılı olan bu hastalık, anne babasında romatoid artrit olan kişilerde, olmayanlara nazaran daha sık görülmektedir. Anne ve baba evlenmeden önce bu hastalığın tedavisini görürlerse, çocuklarına bulaşma riski azalabilir.

Romatizma, insan vücudunda bulunan immünolojik bir varlık olarak kabul edilir. Hemen hemen herkesin vücudunda romatoid faktör bulunur. Bu etkenler ilaç kullanımı veya alternatif tedavi yöntemleri ile tamamen yok edilemez. Kullanılan ilaçlar ve tedavi yöntemleri, bu etkenleri tamamen ortadan kaldırmaz. Romatizma, vücudun kalp, böbrek, ciğer ve mide gibi bir organı olarak kabul edilmiştir ve vücudun ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir.

Romatizma artrit, genellikle kadınlarda, 25-50 yaşları arasında görülmektedir. Her yüz kişinin beşinde görülen bu hastalık, genellikle 40 yaşından sonra ilerlemeye başlar. Diğer kişilerde ise kireçlenme olarak bilinen osteoartrit olarak görülür ve bu hastalığın tedavisi romatizmal artrite göre daha kolaydır.

Bu hastalığın herkeste çıkmamasının sebebi, bağışıklık sistemi ile alakalıdır. Bağışıklık sistemi güçlü olan kişilerde bu hastalığa pek rastlanmaz. Gençlerde vücut direnci yüksek olduğu için, bağışıklık sistemi kuvvetli olur. Bu nedenle hastalığın gençlerde görülme oranı daha azdır. Aşırı ilaç kullanmamış kişilerin bağışıklık sistemi güçlü olduğundan, onlarda bu hastalık görülmez. Dengeli beslenmeye özen gösteren, doğal beslenip kimyasallardan uzak duran kişilerde de bu hastalığa pek rastlanmaz. Romatizma bu kişilerin vücudunda bulunur fakat bağışıklık sistemleri güçlü olduğu için belirti vermez. Ancak vücut direncini kaybetmeye başladığında veya yaşlandığında hastalık ortaya çıkar.

Romatizma artrit hastalığının iki dönemi vardır:

Aktif dönem, vücuda hasar veren dönemi ifade eder. Bu dönemde, hastanın vücudunda genel bir ısı artışı meydana gelir. Eklemlerde oluşan şişkinliğin sebebi de bu ısı artışıdır. Eklemlerde oluşan şişkinlikler bir süre sonra yavaş yavaş ortadan kalkar. Bu durum aktif dönemin sona erdiğini ve inaktif dönemin başladığını gösterir. Aktif dönem, vücutta harabiyet ve şekil bozukluklarının ortaya çıkması için harekete geçen dönemdir. İnaktif dönem ise hasar sonrası bozuklukların ortaya çıktığı dönemdir. İnaktif dönemde, eklemlerde bazı şekil bozukluklarının ortaya çıktığı görülür.

Romatizma artrit, el bileklerinde, parmaklarda büyüme ve eğrilme, kuğu boyun deformitesi, el bileğinde çarpıklık oluşması, diz kısmının tam açılamaması veya tam kapanamaması, dizde oluşan şişkinliğin kalıcı olması, kireçlenme dokusunun meydana gelmesi gibi kalıcı etkiler bırakabilir. Bu kalıcı etkiler hastanın yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilir.

Romatizma artrit, genetik yatkınlık ve bağışıklık sistemi ile yakından ilişkilidir. Erken teşhis ve uygun tedavi yöntemleri ile hastalığın ilerlemesi yavaşlatılabilir ve yaşam kalitesi artırılabilir. Dengeli beslenme, düzenli egzersiz ve stres yönetimi gibi yaşam tarzı değişiklikleri de hastalığın yönetiminde önemli rol oynar.